14 Nisan 2013 Pazar

Ömer Balıbey: "Öğretmen Açığı Değil, Fazlası Var"

Acaba ne kadar doğru? Ömer Balıbey, bu lafı söylemiş ama herhangi bir açıklama yapmaktan da kaçınmış. Maalesef "popülistlik" o kadar "popüler" ki, eğitimciler bile öğretmenlerin hoşuna gitmeyecek sözlerden sakınıyor.
Her seçim öncesi öğretmen ataması yapıldı. "Şubat'ta atama yapılmayacak" diye kesin konuşan bakanlar bir anda on binlerce öğretmen atadı. Yıllardır böyle sürüyor bu atama olayları. Ne bir düzeni var, ne de açıklanabilecek bir tarafı. Matematik öğretmeni olmayan okulda 2 resim öğretmeni, İngilizce öğretmeni olmayan okulda 2 Din Kültürü öğretmeni var.
Doğru, öğretmen açığı var fakat öğretmen fazlası da var. Peki, öğretmen arkadaşlarımızın hoşuna gitmeyecek olan ve Balıbey dahil kimsenin konuşmaya cesaret edemediği gerçek nedir?
Öğretmen arkadaşlarımız, öğretmenliği kutsal bir meslek olarak değil, devlet güvencesinde, bol tatilli bir iş olarak görüyorlar. Tabi ki her öğretmen bu şekilde düşünmüyor ama çoğunlukta oldukları da bir gerçek. Bir çok okulun atanmış, kadrolu öğretmenleri "görevlendirme" adı altında torpille başka okullarda çalışıyor. Bazıları çalışmıyor, ilçe  ve il milli eğitim şubelerinde masa başında takılıyor. Bundan da zerre kadar rahatsızlık duymuyorlar. Hükumet bu eğitim yılı (2012 - 2013) başında görevlendirmelere izin vermeyeceğini söylediğinde inanmak zor gelmişti ve maalesef olmadı da. Bir çok köy ve belde okulunun kadrolu öğretmenleri ilçe ve illerde görevlendirme ile çalışıyor durumda. Bunlar mı idealist öğretmen? Bunlar mı "kutsal vazife neferleri"?
Maalesef, eğitim sistemimizin allak bullak olmasının en büyük sebebi, öğretmenler olarak bizleriz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder