4 Eylül 2013 Çarşamba

Teknoloji ve Tasarım Öğretmeninin Sevinci (Biraz da Gülelim)




18 Ağustos 2013 Pazar

Okul Kıyafetçileri Bakan'la Görüştü

Ege Bölgesi Okul Kıyafetleri İmalatçıları ve Satıcıları Dayanışma Derneği Başkanı ve temsilcileri Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı ile görüştüler.
İstekleri belli: Seslerini duyurmak.
Kimin sesini: Mağdur üreticilerin sesini.
Ne istiyorlar: Serbest kıyafet uygulamasının kalkmasını.
Neden istiyorlar: İşleri baltalandı. Artık bazı okul kıyafeti üreticileri (tabi ki hepsi değil), velileri sadece kendilerinin ürettiği saçma sapan modele sahip giyisileri almak zorunda bırakamayacaklar. Okul yöneticilerine rüşvet vererek yada bazen sadece okula uyduruk bir bilgisayar hediye ederek bunu yapamayacaklar. Çünkü veliler isterse çocuklar serbest giyinebilecekler.
Sevgili okurlar, zamanında hattatlar işsiz kalmasın diye matbaayı memlekete getirmeyen Osmanlı Devleti'nin hatası gibi, hala siyasette böyle hatalar yapılabiliyor. Yer değiştiremeyen öğretmenler için branş değiştirmeler, ataması olmayan meslek lisesi öğretmenlerinin farklı branşlara atanabilmesi, bir meslek grubunun işsiz kalmaması için fark dersleri aldırarak mühendislik diploması vermeler...

14 Ağustos 2013 Çarşamba

Formasyon Rezaleti

Geçtiğimiz sene 2.000 - 3.000 TL arasında değişen formasyon ücretleri, formasyonun kaldırılacağının söylentisiyle bazı üniversitelerde 10.000 TL'ye çıktı ve hala hiç kimse işin doğrusunu söylemiyor. Herkes kendi çıkarını düşünerek yorum yapıyor.
  • Fen fakültesi mezunu iş bulamadığı için üniversitelerin formasyon açmasını istiyor.
  • Formasyon almış ama henüz atanamamış öğretmen, kontenjanlar kendisine kalsın ve puanlar yükselmesin diye üniversitelerin formasyon açmasını istemiyor.
  • Atanmamış öğretmen de puanlar yükselmesin diye üniversitelerin formasyon açmasını istemiyor.
  • Pedagojik formasyon alıp atanmış olan öğretmen utanma belasına formayon herkesin hakkı diyor.
  • Eğitim fakültesi mezunu olup atanmış olan öğretmen, formasyon yanlış diyor.
  • Üniversiteler, özel sektörde iş bulamayacak kadar yeteneksiz yada iş bulmaya yetecek mesleği olan ama özel sektörde çalışmak istemeyecek kadar tembel olanları söğüşlemek için pedagojik formasyon açıyor.
  • YÖK, rektörleri kıramadığı için formasyon izinlerini onaylıyor.
  • Yazılı, görsel yada İnternet basını, tıklanma rekorları kırmak için formasyon beklentisi olanlara mavi boncuk dağıtıyor ve formasyon yaygarası yapıyor.
  • Veliler durumdan habersiz olduğundan ve TV dizilerinde bu konudan bahsedilmediğinden hiç birşeyi kafaya takmıyorlar.
  • Öğrenciler, sınıfta kalma yada doğru eğitim almama korkusu taşımadıkları için öğretmen kalitesinin düşmesinden rahatsız olmuyorlar.
  • Sen, çevrende formasyon isteyen bir arkadaşın varsa "formasyon olmalı", yoksa "lanet olsun formasyona" diyorsun.
Yeter artık! Formasyon yanlıştır!
  • Ülkede hiçbir branşta öğretmen açığı yok.
  • Öğretmenlik, eğitim fakültesinde ve öğretmen adaylarının okuduğu bir ortamda, eğitim fakültesi kültürü alınarak edinilmesi gereken bir meslektir.
  • Öğretmenlik, 1 yıllık ve paralı bir kursla satın alınamaz.
  • Ataması olmadığı halde bir branşa formasyon açmak, üniversitelerin ticari hevesinden başka birşey değildir.
  • Formasyon, atanamamış ve öğretmen olmak isteyen bu kadar aday varken, öğretmen yetiştirme sistemine vurulmuş adi bir darbedir ve acilen süresiz olarak kaldırılması gerekmektedir.

30 Temmuz 2013 Salı

"Ali Memur Ol", "Say Ali Say, Ali Yerinde Say"

Süleyman Demirel Üniversitesi'nin, 200 TL karşılıksız burs verilecek olan Su Ürünleri Fakültesi'ne bu sene sadece 1 kişi kayıt yaptırmış. Rezalet!
Liseli gençlere anne-babaları, okuyan yada çalışan abileri, ablaları hep aynı şeyi öğütlüyor: Devlete kapağı at! Zamaneler zaten tembellikten yıkılıyor. Onlar da var güçleriyle memur yetiştiren bölümlere abanıyorlar. Başta öğretmenlik tabi...
Su ürünlerine talebin azalması neyi gösterir, biliyor musunuz? Öğrencilerin ve onlara yön gösterenlerin hafiften mallaştığını... Memleketin dört tarafı su iken, balıkçılıkla geçinen insanların sayısı bu kadar fazla iken, buna rağmen bu alanda potansiyelini değerlendiremeyen bölgeler bu kadar çok iken insanlar neden su ürünleri okumaktan kaçınır ki? Devlet, iş projelerine para dağıtıyor ama vatandaş iş yapmaktan kaçınıyor. Çünkü çalışmak gerekiyor. Risk almak gerekiyor. Uğraşmak gerekiyor. Oysa gençlik ne diyor: 1 sene deli gibi çalışır KPSS'ye girerim, öğretmenlik kazanır rahatıma bakarım diyor. Hatta düşük puanlı yani ataması olmayan öğretmenlik bölümlerini okurum, sonra Ankara'da "Devlet bana iş ver", "Devlet beni ata" gibi sloganlarla yürüyüş yaparım, eninde sonunda atanırım diyor. Of! Durum bu işte...

6 Temmuz 2013 Cumartesi

2016 YILI ÖĞRETMENLERİN İLLER ARASI İSTEĞE VE ZORUNLU ÇALIŞMA YÜKÜMLÜLÜĞÜNE BAĞLI YER DEĞİŞTİRMELERİNE İLİŞKİN DUYURU TASLAĞI


2016 YILI ÖĞRETMENLERİN İLLER ARASI İSTEĞE VE ZORUNLU ÇALIŞMA YÜKÜMLÜLÜĞÜNE BAĞLI YER DEĞİŞTİRMELERİNE İLİŞKİN DUYURU TASLAĞIDIR
1-       Öğretmenlerin iller arası isteğe ve zorunlu çalışma yükümlülüğüne bağlı yer değişiklikleri 06/05/2010 tarihli 27573 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Millî Eğitim Bakanlığı Öğretmenlerinin Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği hükümleri çerçevesinde aşağıdaki takvimde belirtilen tarihler arasında yapılacaktır.
2-       a. Zorunlu çalışma yükümlülüğünü tamamlayan, zorunlu çalışma yükümlülüğü olmayan veya bundan muaf tutulan öğretmenlerden, 31 Aralık 2013 tarihi itibarıyla bulundukları ilde en az 3 (üç) yıllık çalışma süresini tamamlayacaklar, iller arasında yer değiştirme isteğinde bulunabilirler.
b. 06/05/2010 tarihinden önce 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 4/B maddesi kapsamında sözleşmeli öğretmenliğe başlayıp 06/05/2010 tarihinden sonra KPSS puanı ile kadrolu öğretmenliğe atananlardan bulundukları ilde 3 (üç) yıllık çalışma süresini tamamlayanlar da yer değiştirme isteğinde bulunabilecektir.
c. Başvuruların son günü itibarıyla adaylıkları kaldırılmış olmak kaydıyla; sağlık ve eş durumu özrü nedeniyle zorunlu çalışma yükümlülüğü ertelenmiş olanlar ile birinci, ikinci ve üçüncü hizmet alanlarında görev yapan zorunlu çalışma yükümlüsü öğretmenler, zorunlu çalışma yükümlülüğü öngörülen hizmet alanlarına yer değiştirme isteğinde bulunabilirler.

21 Nisan 2013 Pazar

Teknik Öğretmenden Mühendis Olur Mu?

Olmaz. Bana sorarsanız olmaz. Ziraat mühendisinden öğretmen olmaz diyenler, öğretmenden mühendis olmayacağını da kabul etmeliler. Aksi takdirde iki yüzlülük olduğu ortadadır.
İstanbul Milletvekili Hakan Şükür Twitter'dan şöyle bir haber vermiş:

"Teknik öğretmenlerimizin mühendis olabilmeleri için almaları gereken fark dersleri ve tamamlama programları bugün toplanan UAK tarafından görüşülmüş ve kabul edilmiştir. Tüm teknik öğretmenlerimize hayırlı uğurlu olmasını diliyorum. Teknik öğretmenlerimizin mühendislik tamamlama programlarıyla ilgili süreçte mağduriyeti giderdiğimiz ve takipçisi olduğumuz için teknik öğretmenlerimiz adına sevinçliyiz. Emeği geçen basta YÖK Başkanımıza ve yürütme kurulu üyesi Prof. Dr. Durmus Günay'a ve UAK'a teşekkür ediyoruz. Şükürler olsun ki teknik öğretmenlerimize karşı mahcup olmadık..."

14 Nisan 2013 Pazar

Kantinlerin Faili Doymayan İdarecilerdir

Eğer okulun mali işlerini idare edemiyorsan bırakacaksın, yapabilen gelecek.
Okullarda idareciler sürekli para isterler. Devlet tüm öğretmenlere ve 600 TL yıllık kırtasiye parası verse de, öğrenciden kağıt parası, sınav parası, tahta kalemi parası, yazıcı için mürekkep ve toner parası, cam kırıldığında cam parası, kapı bozulduğunda tamir parası, parası da parası istenir sürekli. Ama asıl para kantinden geliyor.

Ömer Balıbey: "Öğretmen Açığı Değil, Fazlası Var"

Acaba ne kadar doğru? Ömer Balıbey, bu lafı söylemiş ama herhangi bir açıklama yapmaktan da kaçınmış. Maalesef "popülistlik" o kadar "popüler" ki, eğitimciler bile öğretmenlerin hoşuna gitmeyecek sözlerden sakınıyor.
Her seçim öncesi öğretmen ataması yapıldı. "Şubat'ta atama yapılmayacak" diye kesin konuşan bakanlar bir anda on binlerce öğretmen atadı. Yıllardır böyle sürüyor bu atama olayları. Ne bir düzeni var, ne de açıklanabilecek bir tarafı. Matematik öğretmeni olmayan okulda 2 resim öğretmeni, İngilizce öğretmeni olmayan okulda 2 Din Kültürü öğretmeni var.

7 Nisan 2013 Pazar

Teknik Öğretmen Belgesi Teknoloji ve Tasarım Öğretmeninin Ne İşine Yarar?

Teknik Öğretmen Belgesi, sadece teknik öğretmen olduğunuzu gösterir. Yani teknik eğitim aldığınızı ve teknik derslere girebileceğinizi. Peki bu belge bir Teknoloji ve Tasarım dersi öğretmeninin ne işine yarar, yada ne işine yaramaz?

4 Nisan 2013 Perşembe

Teknik Öğretmenler Devletten İş İstiyorlarmış

Bazı İnternet sitelerinde, atanamayan öğretmenleri gaza getirme amaçlı yayınlar hız kesmiyor. Bu aralar yine teknik öğretmenlerin atanamama sorunları manşetleri dolduruyor. Eleştirme sırası bende:

30 Mart 2013 Cumartesi

5. Sınıflar Sınıf Öğretmenlerine Geri Verilecek

Başlık şimdilik sadece söylenti. Olabilir de, olmayabilir de. Ama sınıf öğretmenleri ile branş öğretmenlerinin arasındaki tartışmalar asıl haber.
Çoğu branş öğretmenleri, 4+4+4'e karşı çıkarken bas bas bağırıyordu. Ama 5. sınıfların da orta okula dahil edilmesiyle bir anda ek dersleri %33 oranında arttı ve aslında bu 4+4+4'ün çok tatlı bir şey olduğunu gördüler.

Teknoloji ve Tasarım Öğretmenlerinin Kaderi

Memurlar.net gibi bir çok ortamda Teknoloji ve Tasarım dersi öğretmenleri bugünlerde tek bir konuyu konuşuyorlar: Ne olacak bizim halimiz?
Gazi Üniversitesi'nin Endüstriyel Sanatlar Eğitim Fakültesi'nin öğrenci alımını durdurmasından bu yana Teknoloji ve Tasarım dersi için uğraşan kimse kalmadı. Bu fakültenin ve fakülteye bağlı Endüstriyel Sanatlar Öğretmenliği Bölümü'nün rektör ve dekanları bu konudan çok kendi kariyer basamaklarını (dr, doç, prof...) dert ettiklerinden, Teknoloji ve Tasarım dersi TTKB'nin insafına bırakılmış durumda. Burası da AKP'nin iktidara gelmesinden sonra tamamen değiştiği için midir bilinmez, bu dersi pek gerekli görmemekte. Sonuç olarak ders 6. sınıfların müfredatından kaldırıldı. 4-5 yıldır söylenen "Teknoloji ve Tasarım dersi kaldırılıyor" söylentisi kademeli olarak uygulamaya girmiş görünüyor.
Peki, şimdi ne olacak?
2012-2013 ders yılı başında ne kadar branş değiştirme varsa tamamına yakını Teknoloji ve Tasarım dersine geçti. Hala, başta Bilişim Teknolojileri dersi olmak üzere bir çok branşın bu dala geçirileceği söylentileri dolaşıyor. Teknoloji ve Tasarım branşına geçenler ise şimdi geri dönmek istiyorlar. E tabi, sınıf öğretmeniyken aldıkları ek dersleri bu branşta alamıyorlar... Her neyse, bu kadar insan keyfi olarak Teknoloji ve Tasarıma geçirilince, bu dersin müfredattan tamamen kalkması zor görülüyor. Ancak söylentiler arasında mantığa en yakın geleni, bu dersin düz lise ve meslek liselerinde "proje" dersi olarak okutulacağı. Bu şekilde Teknoloji ve Tasarım dersi öğretmenlerinin orta okulların yanında liselerde de ders verme imkanı doğuyor. Proje dersinin kredi yükü ve ders saatinin ne olduğu konusunda ise çeşitli söylentiler mevcut. Umarım sonuç, öğretmenlere istihdam sağlamaktan çok öğrencilerin gelişimine ve devlet okullarının kalitesinin artmasına olanak sağlayacak şekilde gerçekleşir.

Sosyal Bilgiler Öğretmenleri Atama İstiyorlar!

Hadi bakalım. Devlet üniversitelerinden mezun olan tüm sosyal bilgiler öğretmenleri atansın. Başka çaresi var mı bu işin? Yok tabi. Atanmazsa aç kalacaklar çünkü. Neden mi? Anlatayım:
  • O kadar eğitim bilimi dersi aldılar ama eğitim alanında danışmanlık yapamazlar.
  • Yabancı dil dersi aldılar ama lisedekinden bile daha az çalıştıkları için paragraf bile çeviremezler.
  • Bilimsel araştırma yöntemleri dersi aldılar ama bilimi fen edebiyat fakültelerinin işi olarak gördüklerinden bulaşmazlar bile.
  • Çeşit çeşit tarih dersi aldılar ama ders kitabı dışında bir şey okumadıklarından bir tarih dergisine iki satır makale yazamazlar.
  • Materyal tasarımı dersi aldılar ama vize - final akşamları çalıştıkları için bir yayın evine yeni bir eğitim oyuncağı ortaya koyacak kadar deneyimleri yoktur.
  • Sosyal proje geliştirme dersleri aldılar ama devletin ve Avrupa Birliği'nin para dağıttığı projelere başvuracak kadar -bırakın başvurmayı- dosyasını hazırlayacak kadar bile yetenekleri yoktur çünkü yazım kurallarına uyacak kadar yazı yazmışlıkları da yoktur. Varsa yoksa Facebook...
  • Ve en az 4 yıl üniversite okumuşlardır ama bilgisayar, yabancı dil, proje geliştirme, sanat, tasarım, el sanatları ve benzeri bir kursa -ki bunların tamamı halk eğitimi merkezlerinde ücretsiz verilmektedir- gitmedikleri için hiç bir beceri de kazanamamışlardır. Bu 4 yıl boyunca öğrenci geyikleriyle zaman geçirdiklerinden, devlete atanmaktan başka çareleri de yoktur.
Aslında bu durum sadece sosyal bilgiler değil, tüm atanamayan öğretmenler için geçerlidir. Maalesef öğretmen adayları eğitim fakültelerinde geçen zamanları boyunca kendilerini geliştirmek yerine KPSS'ye odaklandıklarından boş boş mezun olmakta, taptaze zihinlerini ham haliyle kurumaya bırakmaktadırlar. Bu haliyle de devletten atama beklemekte, atanamayınca da bunalıma girmektedirler. Çare ise kendini geliştirmektedir. Bu arkadaşlarımız acilen devletin iş vermek zorunda olmadığını kabullenmeli, kendilerini özel sektöre hazırlamalıdırlar. Bu o kadar da zor değil inanın. İlk, orta, lise mezunu bir sürü insan şirketlerin üst kademelerinde yada kendi işlerinde, dükkanlarında, atölyelerinde çalışıyorlarsa, biraz uğraş sonunda üniversite mezunları da bunu yapabilir. Ama KPSS'ye değil, ciddi ciddi bir işe girip çalışmak gerekir. Sabah 7:00 akşam 20:00. Var mısınız buna?

Özel Okullardaki Öğretmenlerin Maaşının Yarısı Geri mi İsteniyor?

Olabilir, gayet normal. Özel sektörde denetim olduğu zaman sigortasız çalışanların çay içmeye gönderildiği bir memlekette yaşıyoruz. Özel okullar da özel sektörde yer aldığı için bunlar çok normal. Normal olmayan, milleti özel okullara yönlendirmekten çekinmeyenler.
Eğitim Ajansı sitesi, bu konuyu haber yapmış. Ama bunca zamandır izliyorum sitesini, "sosyalciler atama bekliyor", felsefecilerin çilesi", "bilişim öğretmenlerinin bitmeyen dertleri" diye naralar atıp duruyor ama öğretmenlerin yetersizlikleri hakkında tek kelime okumadım. Çünkü yok.
Böyle birçok web sitesi, malesef çok miktardaki öğretmen ve öğretmen adayının ilgisini çekmek için bu tarz sloganlarla sitelerini ayakta tutmaya çalışıyorlar ama 1 dersi boş olan öğretmenin kahveye kaçmasına, 3'te dersi bitene öğretmenin yangından kaçar gibi dolmuşa koşmasına, kitap okumayıp dil bilmemesine laf etmiyorlar. Böylece devlet okullarının kalitesinin artmasına değil, boş insanlarla dolmasına aracılık ediyorlar. Öyle ya, hükumet yapmayacağını söylediği halde son Şubat atamasını (2012) bu mesnetsiz baskılar nedeniyle yapmamış mıydı? Bu şekilde 2012 mezunlarından KPSS'den iyi puan alanların hakkı yenmemiş miydi?
Özetle, abbasguclu.com ve bu gibi eğitim haberleri içeriğine odaklanmış web sitelerinin artık "70 bin atama istiyoruz" sloganlarına değil, "eğitimin kalitesi yerlerde sürünüyor" feryatlarına yer vermesi lazım. Bu şekilde özel okullarda görev yapan öğretmenlerin de değeri artar, kurumlar da bu ahlaksızlığı daha fazla yapamazlar.

9 Şubat 2013 Cumartesi

Eğitim Ajansı Neyin Peşinde?

Abbas Güçlü'nün sitesi EğitimAjansi.com öğretmenleri sitesine çekmek için değişik yöntemler mi deniyor? Her tarafı reklam dolu olan bu sitede yayımlanan mektuplar, şikayetler acaba gerçekten öğretmenler tarafından mı geliyor? Eğer öyleyse ne kadar denetleniyor?
Yaynlanan "öğretmen şikayeti"ne biraz dikkatli bakınca göreceksiniz ki, aslında olmayan bir üniversitenin olmayan bir bölümünden mezun olmuş birisi yazmış bunu. Iğdır Üniversitesi 2008'de kuruldu ve hala bu üniversitede bilgisayar öğretmenliği yok ama arkadaş 2006'da mezun olduğunu yazmış. Böyle yanlış bilgi veren bilişim öğretmeninin, haklı bir şikayette bulunduğuna inanır mısınız?
Zaten sitenin "Şikayetim Var" sayfasını ziyaret ederseniz göreceksiniz ki, şikayetler ilkokul öğrencilerinin bile yapmayacağı yazım hatalarıyla dolu. Bunların öğretmen olduklarına inanmıyorum. Büyük olasılıkla birileri ortalığı karıştırmak ve dertlerine çare arayan öğretmen ve öğretmen adaylarını sitede tutmak ve haliyle sitedeki reklamların daha fazla görüntülenmesini sağlamak amacıyla yazmıştır. Maalesef, reklam verenler de içeriği dürüstçe hazırlanmış web siteleri yerine, bu şekilde çok ziyaret edilen web sitelerine reklam vermeyi sürdürüyorlar.
Takdir sizin...